Güçlü olmak dengeyle ilgili

 
Güçlü olmak dengeyle ilgili Güçlü olmak dengeyle ilgili

Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. ",. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. . Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. (Gülüyor. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. Eskiden sosyal medya mı vardı. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. . Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. - Songül çok güçlü bir kadın. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. Şimdi sekiz yaşında oldular. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda.

Güçlü olmak dengeyle ilgili

Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. - Songül çok güçlü bir kadın. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. . Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. ",. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. (Gülüyor. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Şimdi sekiz yaşında oldular. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. . Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Eskiden sosyal medya mı vardı. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli.